Bir İntihar Notu
Bedenim ip ucunda sallanırken
Başka delil var mı diye
Odamdaki eşyaları karıştırma Savcı bey
Düşünceli gözlerle
sen bakarken tavana
Okuduğun bu notlardan
Ve sallanan bedenimden başka
Delil bırakmadım sana
Gözyaşımla ıslatılmış
Şu notları öncelikle okuyun
Sallanan bedenime
daha sonra dokunun
Bedenim
son delilin olsun senin İstediğin gibi kesip biçebilirsin
İçimdeki o esrarı çözmeden
Defnetmeyin beni sakın Savcı bey
Çıkan canla birlikte
Çıkmamışsa bedenimden o koku
Kesip biçtikten sonra
Beni yakın Savcı bey
Yüreğimin kanat çırpan serçesi
Uçurtup evden erken
Hayatımda çıkacağım
o ilk ve tek çocuğu
Yol kenarında beklerken
Hayatımın şeridi asıl o gün kopmuştu
Karanlığın emzirdiği dört kötü adam
Sürükleyip saçlarımdan
Issız bir dağ yolunda İğrenç emellerini bedenime kusmuştu
Vücudumun her tarafı
kan ve kusmuk olmuştu.
Önce yüzümden silindi
O vahşetin izleri
Sonra göğüslerimdeki yara
Ve kasıklarımdaki ağrı
Bir tek o bedenlerindeki koku
İliklerime kadar dolmuştu
Günlerce duş altında
Atmaya çalışırken bu şoku
Banyodan çıkar çıkmaz
Bedenlerindeki koku
Genzimden akıyordu
Eskiden umut doldururken istikbalime
Ve o kadarda barışıkken
kendi öz bedenime
Sanki ben ekmiştim o kokuyu tenime
Tiksinti duyuyordum kendi kendime
Sorgularken evdekiler
Yüzümdeki izleri ve korkuyu
Ve sabahlara kadar
açık kalan banyoyu
Anlatmaya mecbur kaldım Savcı Bey
Önce babam ve kardeşim
kızgınlıkla dinlediler
İnce ince sorgulayıp
bu vahşeti gizlemeye karar verdiler
Zamanla geçer kaybolurmuş nefretim
Dillerde dolaşmasın kirletilmiş iffetim
Bir tek annem
içimdeki koku içindeymişcesine
Yaşadıklarımı bilircesine
Sarmaşık gülleri gibi
Sıkı sıkı sarılıp
Sanki bir tek beden olduk
O ıssız dağ yoluna
Bir kez daha sürüklendik
Aynı kokuyla dolduk
Sonra gözlerini gözlerime dikmişti
Annesi gibi kötü yazgılı kızım
Birkez daha saplandı o bıçak bedenime
savcılığa git demişti
Sanki benimki gibi
yıllarca gizlediği
içindeki pis kokuyu
Temizlemek istemişti
En son sana sığınmıştım Savcı bey
Kirletilmiş bedenimin
gün be gün öldüğünü
Sümüklü böceklerin uykumu böldüğünü
Nede güzel tasvir etmiştin
Utancı benden alıp topluma yüklemiştin
Beden dokunulmazlığı en kutsal değer
Uğruna savaşmak gerek
Bundan sonra senin adın
Cesur Yürek demiştin
Aradığım tam da buydu Savcı bey
Lakin ifademi alırken
Gömleğimin yakası
eteğimin boyu
Hele hele tahrik var mı sorusu
bana çok koydu Savcı bey
Sana yaptığım başvuru
Taa Almanya’dan duyuldu
Sen canhıraş dört zanlıyı ararken
Toplum bana senden önce mahkeme kurdu
Kimisi bana tiksinerek
Kimisi de acıyarak bakıyordu
En iyi arkadaşım Leman
Kuyruk sallamıştır diye
Utancımı artıracak yorumlar yapıyordu
Benden fellik fellik kaçan
Çıkacağım o ilk çocuğa
Benimle karşılaşmamak için
Fırlatınca kendisini karşıya
Az daha araba çarpıyordu
O karanlık dört adama
Kuyruğunu sallayan
SeninCesur Yüreğin
Toplum Mahkemesinde
Boşlukta sallanmaya
Mahkum oldu Savcı Bey
Bedenim ip ucunda sallanırken
İyi bakın
Bana yapılan gibi sakın
Toprağın ırzına geçmesinler
Ellerim yakanda mahşere kadar
Çıkmadıysa o koku canla birlikte
Beni yakın Savcı bey
Dinim izin vermezse
Denize atın
Hiç olmazsa
Tabutun içini suyla doldurun
Öyle gömün beni kara toprağa
Eğer yakalanırsa o dört yüreği kara
Önce bu yazdığım notu oku onlara
Sonra
Çıkmışsa üzerinden annemdeki o koku
Bir muştu gönder karanlıklara
Üzülme Savcı bey
Hiç kimseye kırgın değilim
Mutluluklar diliyorum sevdiğim ilk çocuğa